Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Eğitimde Bir Adım Ötesi Tepesi’ne Katıldı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

‘EĞİTİMDE Bir Adım Ötesi Doruğu’na katılan Ulusal Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Eğitimde temel maksat bireylerin bilgi, maharet, paha ve davranışlarını geliştirmek, onları topluma ve hayata hazırlamaktır. Şahsî potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmaktır. Bu hedefle da eğitim bireylerin hayatları boyunca süren bir öğrenme süreci olarak belirleyicidir. Eğitim insan yetiştirme tertibinin en dominant modülüdür. Her toplum varlığını, gündelik hayatının rutin geçmişini ve gelecek tasarrufunu eğitim sayesinde şekillendirmek, temellendirmek ve hayata geçirmek zorundadır dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Beykoz’da 3’üncüsü düzenlenen ‘Eğitimde Bir Adım Ötesi Doruğu’nun açılışına katıldı. Bakan Tekin, programda bir konuşma gerçekleştirdi. Eğitimde temel hedefin bireylerin bilgi, maharet, bedel ve davranışlarını geliştirmek, onları topluma ve hayata hazırlamak olduğunu söyleyen Tekin, Şahsî potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmaktır. Bu hedefle da eğitim bireylerin hayatları boyunca süren bir öğrenme süreci olarak belirleyicidir. Okul, üniversite, mesleksel yeterlilik, özel kurslar ya da kendi kendine öğrenme üzere farklı biçimlerle de gündemimize gelir. Kuşkusuz eğitimin emelleri toplumun gereksinimlerine, bireylerin ihtiyaçlarına ve kültürel bahislere nazaran değişebilir. Böylelikle yeterli insan olabilmesi için bilgi ve maharetlerini geliştirmek, toplumsal ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunmak, pahalarını ve ahlaki tavırlarını şekillendirmek, özgüven ve kendine güvenmelerini sağlamak. Hayatları boyunca öğrenme alışkanlıkları geliştirmelerine yardımcı olmak, topluma katkıda bulunmalarını sağlamak ve toplumda etkin bir rol almalarını teşvik etmek üzere ana çerçevelerde yapılandırılır ve gerçekleştirilir. dedi.

EĞİTİM İNSAN YETİŞTİRME TERTİBİNİN EN DOMİNANT PARÇASIDIR

Bakan Tekin, Aslında eğitim insan yetiştirme tertibinin en dominant kesimidir. Her toplum varlığını, gündelik ömrünün rutin geçmişini ve gelecek tasarrufunu eğitim sayesinde şekillendirmek, temellendirmek ve hayata geçirmek zorundadır. Hepimiz bu âlâ insan yetiştirme sisteminin içinde doğarız. Gündelik hayat siyasetleri, hâkim paradigmalar, vaktin ruhu ve toplumsal taleplerle beklentiler tek tek, her birinin nasıl yetiştirileceği ve düzgün insanın nasıl olacağı konusunda bize müfredat oluşturmaya zorlar. Eğitim bunlardan yalnızca bir adedidir. Bu nizam çoklukla aile, okul, toplum, medya, toplumsal kurumlar ortasında etkileşimli bir biçimde işler. Bu nedenledir ki şayet yeterli insan yetiştirmek istiyorsak bütün bu düzenekler daima birlikte el ele vererek bu süreci yürütmek zorundayız. İnsan yetiştirme nizamı bir toplumda bireylerin kültürel ve ahlaki kıymetlerin öğrenilmesi, davranışlarını şekillenmesi ve toplumun oyunlarına uygun bir formda yetiştirilmesi için uygulanan, yolların tamamı olarak ortaya çıkıyor. İnsan yetiştirme müfredatı kendi içinde tertipli oluşturur. Tam da bu noktada eğitim üstlendiği rol nitekim çok kıymetlidir. Biz kurumsal olarak öbür başka bakanlıklar ile birlikte tabiatı gereği belirli bir ilişkisellik içinde olsak da temel olarak okul eğitim sistemiyle ilgili faaliyetlerin merkezi manada modülü olmak durumundayız. Geldiğimiz bu noktada önümüzde duran devasa ödev ve sorumluluk geleceğin dünyasına yönelik nasıl bir hazırlık yapacağımızla ilgilidir sözlerini kullandı.

ÖNÜMÜZDE DURAN DEVASA ÖDEV GELECEĞİN DÜNYASINA YÖNELİK NASIL BİR HAZIRLIK YAPACAĞIMIZLA İLGİLİDİR

Tekin, Eğitimde ilerleyen vakitlerde karşı karşıya geleceğimiz birtakım problemler global tertip içerisinde şimdiden sinyallerini vermeye başlamıştır. Yapay zeka teknolojileri, insan kaynaklarının gücünün zayıflığı haksız rekabet alanı üretirken; sanal dünyaların ürettiği yeni tartışma ve meseleler pek çok noktada biz eğitimcileri zorlayacak durumlara gelmiştir. Yeni hünerler ve programlar, mental sıhhat sıkıntıları, öğretmen eğitimi ve hazırlığı, öğretmen yetersizliği, öğrenci motivasyonu, kültürel ve lisan farkındalıkları, yapay zeka, müfredat adaptasyonu, dijital öğrenilen, çevrinin içine eğitim ve fırsatları üzere birçok alanda bizi bekleyen sorulara şimdiden hazırlıklı olmak durumundayız. Bizim öteden beri kullanışlı bir sorumluluk alanı olarak canlı tuttuğumuz muhalif davamız. Bugün bizlerden yeni maksatlara yönelmede güçlü argümanlar, yeni paradigmalar, gerçek amaçlar uygun ve sürdürülebilir planlamalar beklemektedir. Öze dönüş bir dogma olarak kâfi seviyede yapılandırılmamış, fantastik bir kurguya ya da bir nostalji alanına dönüşmemesi için hepimiz ellerimizi taşın altına koymak durumundayız. Sorumluluk sahibi aydınlarımızı, dünya entelektüellerimizin, akademisyenlerimizin, pedagoglarımızın yeni dünya gerçekliğine uygun ve verimli bir lisan öğretilerek yolumuzu aydınlatmamız gerekmektedir biçiminde konuştu.