Eğitim Sen, Yoksulluğun Eğitimi Vurduğunu Sözlerle Protesto Etti

BEĞENDİM

ABONE OL

News

(ANKARA) – Eğitim Sen Genel Lideri Kemal Irmak, Milli Eğitim Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada artan yoksulluğa dikkat çekerek, “Yoksulluk her kısmı vuruyor ancak daha çok eğitimi vuruyor. Fakir ailelerin çocukları eğitim hakkından oluyorlar” diye konuştu.

Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, yoksul öğrencilerin eğitim hakkından yoksun bırakıldığını söz etti.

Bu ülkenin fakir halk çocuklarının eğitim hakkını da yok sayıyorsunuz. Oligarşik bir sınıfa çalışıyorsunuz”

Kemal Irmak, Türkiye’de nüfusun yüzde 70’inin minimum fiyatla geçinmeye çalıştığını tabir ederek, bir öğrencinin en düşük aylık sarfiyatının 4-5 bin lira olduğunu, bu sayının kimi okullarda 25 bin liraya kadar çıkabildiğini kaydetti. Uyguladığı siyasetler nedeniyle iktidarı eleştiren Irmak şunları söyledi:

“Özel okullarda yalnızca kitap fiyatı 25 bin lirayla 30 bin lira ortasında. Özel okullar en düşüğü 300 bin liradan, 1 milyona kadar yükseliyor. Bunları kim verebiliyor, bir avuç güçlü. Eğitim mecburî ve parasızdır. Eğitimi mecburî ve parasız kıldığınız Anayasa’dan bugün getirdiğiniz noktaya bakın. Her hususta Anayasa ihlali yaptığınız üzere, bu ülkenin fakir halk çocuklarının eğitim hakkını da yok sayıyorsunuz. Oligarşik bir sınıfa çalışıyorsunuz.”

Irmak, kısa mühlet evvel yayınlanan bir genelgeyle okullardaki paklık hizmetlerinin 32 saatten 22 saate düşürüldüğünü, bunun halk sıhhati açısından büyük bir sorun yaratacağını belirtti.

“Sadece eğitimde başarıyı değil, okula olan motivasyonu da olumsuz etkilemekte”

Eğitim Sen pahalılığa dikkat çekmek için okul muhtaçlıkları için gerekli olan eserlerin fiyatlarının yazılı olduğu alışveriş fişini de Milli Eğitim Bakanlığı önüne getirdi. Irmak şunları kaydetti:

“Okul muhtaçlıklarının karşılanamaması, yalnızca eğitimde başarıyı değil, okula olan motivasyonunu ve aidiyet hissini da olumsuz etkilemektedir. Örneğin, kâfi beslenemeyen bir öğrenci, derslerde konsantre olmakta zorlanmakta ve öğrenme sürecinde akranlarından geri kalabilmekte. Emsal biçimde, öbür öğrencilerle kıyaslandığında eski ya da yetersiz kıyafet ve kırtasiye gereçlerine sahip olmak, öğrenciler ortasında toplumsal uyumsuzluklara ve ruhsal baskılara neden olmaktadır. Bu durum öğrencilerin okul ortamındaki ahengini ve akademik muvaffakiyetini direkt etkileyici sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.”